18 Ocak 20234
Merhaba;
Hanımla güzel bir akşam geçirdik Beşiktaş’ta, şimdi de Fatih Hoca’mın hatrına PAO maçı izliyorum. Aslında bir geceden alınması gereken maksimum verimi almış olmam gerekirken eve geldiğimizde Selin’in aldığı ölüler günü maskesi işlemeli rakı bardağında bira içmeye başladığım için haybeye bir yazı yazmak istedim.
Bu bardakların işlemelerini gerçekten çok seviyorum. Altı çiftten oluşan setin altısında da ayrı birer maskeye ait işleme bulunuyor. Hepsinde ayrı ayrı bir şeyler tüketmişimdir ancak her seferinde aynı bardaktan içtiğimi düşünüyorum. Benim aklım ölüler günü maskelerinin ayırdına varmaya yetmiyor. Zihnimin hududunu bulmuş gibi içiyorum tüm içkileri bu bardakları kullandığımda. Akşamları her bardağın aynı olduğuna emin gibiyim ama sabahları bulaşık makinasından çıkarırken hepsinin farklı çıkıyor olması bazen zoruma gidiyor. Anılarımda da bunu yaşadığım oluyor. Bana dert gibi gelen günlerin en ince ayrıntılarını hatırlasam da güzel günlerin hepsi yalnızca birer “güzel gün” gibi geliyor. Derdini çözmeye niyetli olarak bitirdiğim günlerin sayısı detayların hatırlanmasına karşın bir önem teşkil etmiyor. Aksine güzel günlerin kategorizasyonu diye bir şey bulunmuyor zihnimde.
Şu anda işsizim, pek de bir derdim yok bu konuyla ilgili. Kayda değer yatırımlar ve en önemlisi muhteşem bir evlilik yaptığımı söyleyebilirim bu husus özelinde.
Ha, bana soracak olursanız her konunun cevabına muhteşem bir evlilik yaptığımı söyleyebilirim ama bugünün konusu işsizliğim. Evliliğim bana hayatımı gönlümce yaşama özgürlüğümü veriyor ki aynısını eşime sağlamak için de her günümde gayret ediyorum (Sanıyorum hanımım da bunu reddetmez *swh*) Sağolsun canım eşim “sikter et hepsini, ben sana bakarım” dediği için deve güreşiyle geçimini sağlayan iç egeliler gibi takılıyorum. Bakalım bu işin ucunu nereye kavuşturacağız. Acımdan öleceğimi düşünmüyorum.
Neyse, toplama bir yazı olma yolunda ilerliyor bu yazım da.
Birazdan temiz çarşaflarda uyumaya gideceğim. Takıntılı ablamız Roza vesilesiyle bunu yapacağım. Kendisi öykü kitabımdaki önemli bir karakerin isim annesi. Henüz kitap ortada yok ama karakterimiz ve geçmişi hazır. Tane tane, gıdım gıdım deniyorum kitap yazmayı. On senenin sonunda bugün de söyleyebilirim ki “Umuyorum yazdığım bir kitabı yayınlayabileceğim”
Öyle işte, yarın ve öbür güne ait iş görüşmelerim var. Her şeyin güzel olmasını dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor. İnandığım bir kariyerin inanamadığım sonuçları neticesinde bu günlerimi yaşıyorum. Artık aksini ispatlayana kadar kimsenin orospu çocuğu olmadığına inanmıyorum. İnsanoğlu ne yazık ki çiğ süt emmiş be kimsenin beni sevmek için durduk yere bir sebebi olmuyor. Bu sebeple ben de artık kimseyi sevmek için gayret sarf etmiyorum. Şimdilik bu kadar.
İyi geceler.
Kemal 🙂